Gazze’de büyük bir dram yaşanıyor. Koca İslam dünyasının İsrail vahşetine dur diyememesi gibi bir olgu da İslam toplumlarının iç acısı halinde gündemde.
Bu gibi durumlarda dünya devletlerinin de hani insanlık adına devreye girememesi, en azından geç girmesi, çağdaş insanlık adına utancın göstergesi.
Küresel “Siyonist abluka”, devletlerin insani reflekslerini dümûra uğratmış bulunuyor.
Bu durumda Tayyip Erdoğan’ın ve Türkiye’nin hem İslam dünyasından hem de dünyadan farklılaşmış olması insanlık adına bir umudu ifade ediyor.
Doğrusu Tayyip Erdoğan, Gazze konusunda Siyonist ablukayı ve o alanda negatif propagandaları da göze alarak, bun insanlık sınavında doğru bir yerde duruyor ve küresel boyutta bir insani misyonu canlı tutmaya çalışıyor.
Bu alanda oluşturulacak dilin özenle belirlenmesi gerekiyordu, buna özen gösterildiği anlaşılıyor. Bu dilin ana çerçevesi “İnsani ortak payda”yı dikkate almak olmalıydı, ona da özen gösteriliyor. Bir ara “Bu bir Haçlı – Hilal savaşıdır” dendi, ben bunun bu zemine çekilmesinin doğru olmadığını yazdım, çünkü dünyada “Gazze hassasiyeti”ni sergileyen topluluklar arasında pek çok Hristiyan da...