Bu işleri konuşmaya nereden başlamak lazım?
Mesela 1980’lerde Diyarbakır Cezaevi’nde lağım suları içinde süründürülen Ahmet Türk’e ve diğer tutuklu ve mahkumlara İstiklal Marşı’nın on kıtasını ezberlettirmekten ve her içtimada “hazır ol” vaziyette tekmil verdirmekten başlamak lazım mesela.
Benzeri uygulamanın yine aynı günlerde Mamak Cezaevi’nde ülkücü - solcu gençlere yapılmasından başlamak lazım.
Bu işleri konuşmaya mesela merhum Erbakan’ın “Sen dağlara -Nu mutlu Türküm diyene- diye yazarsan bir başkası da -Ne mutlu Kürdüm diyene- der” dediği için siyasi yasaklı haline geldiği günlerden başlamak lazım.