30 yıldır Altınoluk ismiyle islami-tasavvufi bir derginin yayın yönetmenliğini yapıyorum. Dergi tasavvufi bir camianın bünyesinde çıkıyor. Orada zaman zaman gündeme getirdiğim konu,”Genç bir derviş nasıl olur?” sorusudur. Sorunun devamında şu var: 60-70 yaşında bir insanın kalp eğitimi ile 18-25 yaş grubundaki bir gencin kalp eğitimi aynı mıdır?
Dervişlik, hayattan kopup dağda inzivaya çekilmek demek
olmadığına, yani hayatın taa içinde
bir “Allah
ile birliktelik idraki”ne ulaşmak amaçlandığına
göre, bu, gençte nasıl sağlanır, ilerlemiş zamanlarda nasıl
sağlanır?
Altınoluk dergisi yeterli görülmedi bunun için, o camia bünyesinde “Genç” ismiyle ayrı bir dergi çıkarılmaya başlandı. Genç’in yayınına öncülük eden dostum Doç. Dr. M. Lutfi Arslan “Bütün çabalarının genç dilini bulmak” olduğunu ifade eder sıklıkla.
Ben de genç bir nüfusa sahip olan Türkiye’de “Eğitimin bir gelecek inşası davası” olduğunu söylerim. 7 Haziran sonrası Davutoğlu’nun yaptığı “Kayıp analizi” toplantılarından birinde “13 yıllık Ak Parti iktidarlarında en başarısız alanın eğitim olduğu”nu ifade ettim.
“Kayıp analizi” toplantılarında Ak Parti’nin ulaştığı en net sonuçlardan birisi, genç seçmene ulaşılamamış olmasıdır.
Erdoğan gibi, Davutoğlu gibi, Türkiye’nin 2023’lerini, 2053’lerini, 2071’lerini hedefleyen bir misyon hareketi için, Türkiye’nin geleceğini inşa edecek insan unsurunda yeterli karşılık bulamamış olmak ciddi bir sorundur.
Şu andaki acil sorun şu:
1 Kasım seçimlerinde genç
seçmenle buluşulacak bir dil üretilebilir mi?
Bunun için bir “Gençlik okuması”nın kaçınılmaz olduğu kuşkusuzdur.
Diyelim “muhafazakar demokrat” diye tanımlanıyor Ak Parti. Bu siyasi-ideolojik çizginin gençlikteki karşılığı nedir, “Genç muhafazakar demokrat” denildiğinde mesela, genç insan kendisinin nasıl bir kişilik çerçevesi içinde tanımlandığını düşünecektir?
Mesele, Erdoğan- Davutoğlu, gerçekliğinde ele alındığında, -ki Ak Parti’nin tüm halka olduğu gibi gençliğe sunulan vitrini de, bu iki isimle özdeşleşmektedir- hem Erdoğan’ın hem Davutoğlu’nun gençlikle kesişen yanlarının bulunduğu söylenebilir. Aslında, Erdoğan ve Davutoğlu’nun da içinde yürüyerek geldikleri islami duyarlılık ekseninde yapılan tüm çalışmaların ana insan unsurunun gençlik olduğu da bir vakıadır. Refah hareketinde de gençlik, (MGV, AGD gibi somut cisimleşmelerle) davanın önemli bir unsuru idi.