Gündeme bakar mısınız?
Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gün sektirmeden tekrarlanan “İsrail’in Türkiye’ye de saldırabileceğini” mi konuşsak… Devletin hangi güvenlik platformunda ele alınmış olabilir bu “Tehdit değerlendirmesi?” Yoksa artık platformlara falan gerek yok mu? O ne söylerse platformların da ona göre oluştuğu bir dönemi mi yaşıyoruz?
İsrail Türkiye’ye havadan saldıracaksa alel acele bir “Çelk kubbe” oluşturmayı mı, onun için vatandaşa milli mücadele günlerindeki gibi “tekalif-i milliye” kontenjanından salma salıp, üç oradan - beş buradan 70-80 milyarlık bir kaynak oluşturma hesabını mı konuşsak…
Ardından “Bu kadarı da fazla” tepkileri gelince, bu tepkileri seslendirenlerin DEM’li, Ermeni ya da Yunan olabileceği fermanını çıkaran BBP’nin Mustafa Destici’sini mi konuşsak…
Vatandaş zaten ekonomik programların cenderesinde kıvranıyor, onun için bu son salma canına tak etti, çelik kubbeyi, İsrail saldırısını bile önemsemiyor, kredi kartını 100 bin liradan bin lira aşağıya indirerek, “Sen keyfine göre salma salar mısın, al sana cevabı” gibi bir tepki seli oluşturuyor ve sen de “çelik kubbe”yi falan unutup, salma teklifini geri çekmeyi...