Ben de yazmalıyım, çünkü o yazıyı Hoca benim yazılarımı da düşünerek yazmış gibi okudum. Yazının özünü şu ifadeler yansıtıyor denebilir:
“….. iktidarın bir kısım mensuplarında ahlak, liyakat, adalet, hakkaniyet… bakımından arızalar, eksikler, çürüklükler oluyor, iyi niyetli bazı insanlar da yetkili sorumlular bunları niçin ayıklamıyorlar diye “haklı olarak” yakınıyorlar; yakınmakla kalmıyorlar, Doğrucu Davutluk adına olur olmaz zamanlarda biraz da abartarak ve genelleme yaparak şikayetlerini yayıyorlar. Siperde bekleyen muhalefet -ki, kendilerinde de ayıklanacak pek çok unsur olduğu halde bunu yapmazlar- fırsatı kaçırmıyor, iktidar dostlarının yersiz ve zamansız ifadelerini kullanarak amaçlarına ulaşmaya çalışıyor, bazen de ulaşıyorlar.”
Hoca ortaya çıkan sonucu “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak”olarak niteliyor, bunun “akla ve hikmet”e uymayacağını ifade ediyor. Ardından “Islah niyetine dayalı olup hikmete de uygun olan her uyarı, tenkit, gayret makbuldür elbette” şerhini düştükten sonra “ama” diye başlayıp “Doğrucu Davutluk adına düşmana fırsat vermek ve bindiğimiz dalı kesmek de makul ve meşrudur diyemem!” şeklinde noktalıyor.