HDP’nin barajı aşması - aşmaması iki partiyi (Ak Parti ve CHP ) çok yakından ilgilendiriyor. Ve tabii ki Türkiye’nin yarınlarını.
Hemen belirtelim ki bu iki partinin HDP’nin barajı aşmasına ilişkin yaklaşımları aynı zamanda ciddi bir ikilemi içeriyor.
Meselenin püf noktasını ise, Ak parti’nin Başkanlık sistemi istikametindeki anayasa değişikliği arzusu oluşturuyor.
Biraz açalım:
CHP cenahından bakıldığında, HDP’nin barajı aşması, Ak Parti’nin
Meclis’e yansıyacak sandalye sayısını azaltacak, dolayısıyla Ak
Parti zayıflayacak ve Başkanlığın önü kesilecek. Belki (bana göre
ihtimal dışı) tek bayşına iktidarı önlenecek. Ancak, HDP’nin barajı
aşması için oyunu artırması gerekiyor, bu da daha çok CHP
zemininden (özellikle Aleviler) oy alması ile mümkün. Bu, CHP’yi
zayıflatacak. Hem CHP’nin zayıfladığı hem de HDP’nin barajı
aşamadığı durum ise (ki bu da ihtimal dışı değil) en kötü senaryo
olarak devreye girebilir. O zaman Dimyat’taki pirinci de evdeki
bulguru da kaybetme, dolayısıyla Ak Parti’ye dikensiz gül bahçesi
armağan etme riski var. Medyadaki CHP’li köşeler, HDP’ye oy
kampanyası
yürütmekle CHP’yi korumak arasında sancılanıp duruyor.