“Her şey ‘Yüzde 50 artı 1’ in başının altından çıkıyor” dense yanlış olmaz.
Bir anlamda “tüfek icat oldu mertlik bozuldu.”
Öyle “Ben en yüksek oy alan partiyim, birinci partiyim” gibi burnundan kıl aldırmayan fiyakaların hükmü yürümüyor. “Artı 1” basbayağı “Artı 1” demek ve o “1”i kim bulacaksa ipi o göğüsleyecek.
İki ittifak oluştu kaçınılmaz olarak. Önce Cumhur İttifakı oluştu. O parlamenter sistemde her halükârda hükümeti kurabilme imkânına sahip olan Ak Parti’yi MHP ile ittifak yapmaya zorladı. O MHP, “Tekeden süt çıkar Tayyip Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olmaz” diyerek geliyordu. Birdenbire Bahçeli, “Fiili olanı hukuki hale getirelim” diyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok istediği “Çok çok çok yetkili Cumhurbaşkanlığı” sisteminin kapısını araladı. Bir anlamda da Erdoğan’ı kendi desteğine muhtaç hale getirdi. Bu arada da Ak Parti’nin fabrika ayarlarında MHP’ye doğru bir değişme gerçekleşti. Sonra Perinçek boyutu eklendi, biraz örtülü biçimde.
Ancak şu seçimde Bahçeli’nin desteği...