Seçim sürecinde memlekette bir “Muharrem İnce vak’ası” yaşandığı bir gerçek. İnce hiç olmazsa bunu başarmıştır. Cem Uzan’ın 2002 seçimlerinde başardığını da başarır mı? Bu soru şimdilerde “Tayyip Erdoğan’a seçimi kazandırır mı?” şeklinde formüle ediliyor.
“İnce vak’ası”nı yazmaya herhalde “Yiğidi öldür hakkını yeme” özdeyişinden başlamak lazım.
Elhak “Adam” iyi konuşuyor. Dinlemek zevk veriyor. Rakibe yüklendiğinde haklı sebepler buluyor. Ses tonu iyi. Halkın içinden geliyor dense yanlış olmaz. Halkla ilişkileri iyi. Halka yakınlık noktasında örnekler verirken zorlanmıyor. Ülke sevgisi fark ediliyor. Memleket için yapılması gerekenleri sıraladığında doğru tespitlere ulaştığı görülüyor. Çalışkan. Atak. Gece gündüz demiyor. İddialı. Hırslı da. Bunlar siyasetçi için iyi vasıflar.
Ama siyasetçinin başarısı bunlarla sınırlı değil. Belki “Baht” gerekiyor. Derler ya “Taht baht işi” diye. Öyle midir bilmem ama başarı için çok güçlü bir örgütün gerektiğinde kuşku yok.
İşin bu tarafı “hesap” işi....