Türkiye, Amerika’nın yaptığı birçok şeye en üst perdeden itiraz ediyor ama ilişkileri koparmak istemiyor. Amerika, Türkiye’yi gerçekten rahatsız edecek birçok şeyi yapıyor ama ilişkileri koparmak istemiyor. 13 Kasım zirvesi Türkiye’nin itirazlarını ve Amerika’nın tepki çeken tavırlarını ortadan kaldırmamış gibi görünse de, iki ülke arasındaki ilişkileri kopmaktan kurtarmıştır, denebilir. Uzaktan Türkiye adına öfkeli açıklamalar yapma ya da uzaktan Türkiye’yi dövme girişimleri yerini görüşülebilir zemine bıraktı denebilir. Başbaşa ve heyetler halindeki görüşmeler 5 saati bulmuş. Türkiye’de Başkan yardımcısı Pence ve heyeti ile görüşmeler de 6 saat 20 dakika sürmüştü. İki ülke hem müttefik hem de aralarında çok ciddi sorunlar var, konuş konuş bitmiyor dense yeri. İlişkilerin seyri en son “mektup” ile haysiyet kırıcı bir noktaya gelmişti, 13 Kasım buluşması mektubun akıbeti açısından da önemliydi, Cumhurbaşkanı mektubu Trump’a iade edeceğini söylemişti, masasına bırakmış. Trump’ın bu tavır karşısında ne yaptığını merak ediyor musunuz? Doğrusu bunu bilmek isterdik, çünkü o mektup nasıl travmatik nitelik taşıyorsa, mukabelesinin de muhatabında denk bir halet-i ruhiye oluşturması beklenirdi. Neyse, ikili ilişkilerde Johnson mektubundan sonra bu mektubun da kayıtlarda yer alacağı söylenebilir.