Üç haftalık kapanma.
Üstelik Ramazan’da; İftarlarla, teravihlerle, sahurlarla sosyal hareketliliğin en yoğun olacağı bir zamanda. İçerdesiniz.
Üstelik bayramda. Çocuklarınıza torunlarınıza hasret günler geçiriyorsunuz. İçerdesiniz.
Üstelik baharda. Kıştan çıkmışsınız, belli yaşlar için günlük yasaklar - kısıtlamalar içinden geliyorsunuz, salgının boğucu iklimini soluyorsunuz, her gün bir yakınızın - dostunuzun yoğun bakım veya vefat haberini alıyorsunuz, yakından takip ettiğiniz başka ülkelerden -açılma- haberleri geliyor, ekranlara bazı ülkelerde on binlerce kişinin katıldığı müzik festivallerinin görüntüleri yansıyor…. Dışarda güneş var, yeşil fışkırıyor her yerden… ve siz içerdesiniz.
İçerdesiniz üç hafta, bayramı bile eve kapanarak çocuk cıvıltılarına hasretle geçireceksiniz.
Salgınla gelen ekonomik mengene herkesi bunaltmış, ama bazılarımızı, çocuklarının önüne o gün de ekmek koyamamanın kıskacında boğulan bazılarımızı intiharın eşiğine getirmiş. Bu üç hafta sonunda tünelin ucundaki ışık görülecekse ümidi ile kapanmışsınız, içerdesiniz.
Peki ama sonrası aydınlık mı? Sorasında....