Türkiye İran’la iyi ilişkiler içinde olmak istiyor, bunda İranlıların en küçük bir kuşkusu olamaz. Türkiye, mesela Demirel’in siyasi iktidar ve Cumhurbaşkanı olduğu dönemde de bu hassasiyet içinde hareket etti, Ak Parti iktidarları da belki bir miktar İslam unsurunu da dikkate alarak bunu yaptı.
Hatta Türkiye, Batı’nın rezervlerine rağmen bu ilişkiyi sürdürmenin bedelini ödemiş bir ülke. Nitekim, Batı’dan ve Batı’nın içerdeki lobilerinden gelen “Eksen kayması” suçlaması da önemli ölçüde Türkiye’nin İran’a yönelik “kollama”sının sonucu.
Üstelik Türkiye bunu, nükleer çalışmalar konusunda başkaları -ki onların içine Amerika’dan İsrail’e, AB’ye bütün Batı dünyası giriyor- ambargo yoluyla İran üzerine çullanırken yaptı.
Bir şey daha: Türkiye, Birinci Dünya Savaşından 100 yıl sonra bölgenin yeniden tanziminde, Türkiye, Mısır, İran, Pakistan, Suudi Arabistan gibi İslam ülkelerinin birbiriyle ilişkisinin sağlıklı hale gelmesini çok önemsediği için bunu yaptı.