“Bu tema”yı 2019 seçimlerinden de tanıyoruz. O zaman “İstanbul düşerse”nin peşine “Kudüs düşer” hatta “Mekke düşer” ifadeleri ekleniyordu.
Şimdi “İstanbul düşerse” tarzında kurulmuyor cümleler, “İstanbul’u yeniden fethedemezsek…” diye başlıyor ve sonuç “İslâm elden gider”e kadar uzanıyor. Abartmıyorum, hakikaten İstanbul’u Ekrem İmamoğlu’ndan geri almanın adı “Fethetmek”le eş tutuluyor, “İmamoğlu’nun elinden alamamak” ise, İstanbul’un kimliği ile birlikte “İslâm’ın elden gitmesi” gibi okunuyor. Hem de sevgili “ideologlarımız” tarafından…
2019’da “Sisi mi Binali Yıldırım mı?” temaları tutmadı. Tutmadı işte, İstanbul halkı iki defa kanırtılmasına rağmen görüşünü değiştirmedi, “Sisi – Misi” denklemlerine itibar etmedi. İşin halk tarafından öyle okunmadığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil, tüm AK Parti ileri gelenleri hatta iktidar medyası okuyamadı. Ne alakası vardı Sisi ile İstanbul’un?
Sonra gittiniz işte Sisi ile kucaklaştınız…
Kudüs...