Hocanın yaptığı şuydu: Kur’an’dan ya da Hazreti Peygamber’in sözlerinden bugünün hadiselerine denk düşenleri almış, uyarılarda bulunmuştu. Belli ki kaymakama göre uyarılar zamanın uygulamalarına yönelik eleştiri niteliğine bürünüyordu.
-Yapma bunu, diyordu kaymakam bey, soyut, kimsenin üzerine uyar gözükmeyen şeyleri anlat sen.
O zaman bunu yazmıştım.
Aslında farkında olmadan o günkü kaymakamın istediği şeyi insanlar kendileri de yaparlar. İslam’ın ölçüleri soyut planda güzeldir, idealdir, ama kendi hayatımızla irtibat söz konusu olduğunda hatırlanmaz. Yani kendimiz için “Güncellemeyiz” o ölçüleri.
Bir süredir “Siyasi alanda İslam’ın ahlak ölçüleri” üzerine okumalar yapıyorum. Hani hatırlarsınız, Taha Bey, ısrarla “Sen yazmalısın” demişti, hatta tv 5 ekranlarında böyle bir çalışma yaptığımı ilan etmişti.
Okuyorum işte.
Aslında Altın Öğütler isimli hacimli çalışmamda bu alanda pek çok malzeme var. Ama daha geniş bir okuma ile, inşallah, güzel bir kitap ortaya çıkacak.