Bu savaşta en absürt, en saçma, en abes rollerden birisini Kadirov’un üstlendiğini görmek de gerekmiyor mu? Daha doğrusu özellikle biz Müslümanların görmesi gerekmiyor mu? Ortada siyasi çıkar adına nasıl bir zihniyet alaborası, nasıl bir kişiliksizleşme, nasıl bir insani rol sıfırlanması olduğunu görmekten söz ediyorum.
Cengiz Aytmatov’un Gün Uzar Yüzyıl Olur romanındaki “Mankurt” hikayesini bilen, Sovyet (ya da bugünkü haliyle Rus) cenderesi altına girmiş yurtlarda, kafasına deve derisi geçirilip güneş altında bırakılan gençlerin hafızasını -yani kişiliğini- kaybettiğini, değil kardeşine, anasına ok atacak hale geldiğini bilir. Aklında can verirken Nayman Ana’nın “Adını hatırla” çığlığının oğulu uyandırıp uyandırmayacağı sorusu kalır.
Mankurt hikayesi Kırgız bozkırlarında bitmez.
Bu adam, Kadirov yani, Putin’in Çeçenistan’ın başkenti Grozni’yi “terörle mücadele ediyorum” gerekçesiyle yerle bir etmesinin ardından geldi yönetime. Çeçen şehitlerin üzerine Moskova’da üretilen “terörist” damgasını vurarak…
Öyle böyle değil Kadirov türü mankurtluk. Topluyor 10 bin kişiyi...