Geçmişte Refah Partisi’ni 'İslam öncelikli' diye niteledim ve böyle bir siyasi hareketin 'insanların İslam’la ilişkilerini nasıl etkilediğini önemsemesi gerektiği'ni ifade ettim.
Ak Parti RP’den özellikle “dini referans” noktasında ayrıldığını belirterek yola çıktı. Buna rağmen kurucu kadronun “dindar kimliği” ve zamanla siyaset dilinin kazandığı boyuta bakarak iktidarı “İslam’ın en görünür alanı” haline getirdiği tespitini yaptım. Böyle bir tespiti yaparken bu görünülürlüğün “problemli olmaması” gerektiğinin altını çizdim.
İnsanlar size bakarak din hakkında da karar veriyorlarsa, “dine bedel ödetmemek” gibi bir hassasiyetiniz olmalı. “İnsanların din ile ilişkisini sarsmamak” hassasiyeti bu.
“Kamplaşma”yı bir siyaset dili haline getirmenin yanlışlığı bana göre bu açıdan önemliydi. Ak Parti, toplumun en geniş kesimlerinde karşılık bulma potansiyeli vardı.