İktidarın yeni ekonomik yönelişinden söz edildiğinde tam bir “kerameti kendinden menkul” durumu yaşıyoruz.
Kimse “Hazretler”in kerametine inanmıyor, ama o kendisinin keramet sahibi olduğuna ve yaptıklarının öyle bir keramet niteliği taşıdığına inanıyor.
O arada da bazı saflarımız, insanları “Hazret” vasfına büründürdüğü için yaptıklarında “Keramet” aramaya devam ediyorlar. Politik hesaplar da bu insanlar üzerinden yürüyor. Ama gelinen noktada onların bile saf duygularının kullanıldığı hüsranına kapılıp derin bir hayal kırıklığına düştüğünün emareleri gözleniyor.
Sorun, etrafınızda ekonomiye biraz aklı erenlere. İş adamlarına sorun, esnafa sorun, çiftçiye sorun, işçiye sorun, ekonomi okumuş insanlara sorun, medyadan tanıdıklarınıza sorun, mutfaktaki annelere sorun, iş aramaktan canı çıkmış gençlere sorun, var mı bir Allah’ın kulu, burnunun ucunu gördüğünü iddia eden? Umutlu bir gelecek kurgusu yapan var mı?
Var mı Merkez Bankası’nın yaptığını gerçekten bilerek...