Depremin üzerinden üç hafta geçti. Samandağ Belediye Başkanı “15 bin çadıra ihtiyacım var, hiç çadır almadım” diye feryat ediyor.
Kızılay’ın Trakya deposundan balya balya çadır stoku görüntüleri paylaşılıyor.
Ve kamuoyu, yardım kuruluşu olan Kızılay’ın bir başka yardım kuruluşu AHBAP’a 46 milyon lira karşılığında çadır sattığı haberi ile çalkalanıyor.
Kızılay Başkanı çok cesur, bunu “ahlâkî bir alışveriş” olarak niteliyor.
Ahlâk bu hale gelmiş demek ki, diyorsunuz.
Bir de Kızılay’la ilgili eleştirileri “Be ahlâksız, be namussuz, be adi…” diye karşılamak var.
Acaba bu tavırlar toplumda nasıl karşılanıyor?
İşte ilk patlak, tabii olarak her partiden insanın buluştuğu mekân olması hasebiyle “siyaset dışı” olması beklenen stadyumlara yansımaya başladı.
İlk tepki Fenerbahçe seyircisinden geldi. Kadıköy’de, Fenerbahçe - Konyaspor maçında seyirciler önce sahaya depremzedelerle yardımlaşmayı sembolize etmek üzere atkılar attılar…. Ardından da stadyum “Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan, 20 sene oldu istifa ulan” sloganlarıyla inlemeye başladı. “Ahlaksız, adi, namussuz”un uzantısı bir dil ile…