31 Mart seçimleri için iktidar ve muhalefet açısından kazanma – kaybetme kriterinin İstanbul olacağı artık besbellidir. Bir Ankara bile değil, İstanbul.
İstanbul seçimi, yerel seçimde bir belediye başkanı seçmekten öte bir anlam da kazanmış, iki partinin yarışmasından öte bir iktidar – muhalefet kapışmasına dönüşmüştür.
Seçimin bu niteliği, yani iktidar – muhalefet kapışması niteliği, özellikle de iktidar açısından, daha da önemlisi Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından böyledir.
Muhalefetin seçimi henüz işi bu boyuta taşımasından söz edilemiyor. 2019’da seçim, iktidarla böyle bir hesaplaşma niteliği kazanmış ve orada ipi muhalefet adına CHP göğüslemişti. Ancak bu seçim öncesinde muhalefette dağınıklık göze çarpıyor.
İddialı aday Ekrem İmamoğlu her ne kadar “İstanbul İttifakı” diyerek bir defacto buluşma sağlamayı amaçlıyorsa da, iktidara potansiyel kitle muhalefeti varsayımından yola çıkan bu ittifakın partiler söz konusu olduğunda nasıl bir sonuç vereceği henüz belli değildir. Daha doğrusu, bu ihtimal, İmamoğlu ve CHP’nin iktidara yönelik muhalefeti derleyip toparlayabilme imkânıyla...