Yılın son günü.
2020’den 21’e küresel salgınla giriyoruz. En yalın gerçek bu.
Ülkemizde her gün 250’li rakamlarla insanlarımızı son yolculuğuna uğurluyoruz. Her gün bir uçak düşmüş gibi. Kabristanlar yeni açılmış ürküntü verici mezarlarla dolu. Nerede ise yalnız veriliyor toprağa insanlar…
Yoğun bakımlarda eşten – dosttan uzak yalnız ölümler gibi.
Yoğun bakımlar… Ah o yoğun bakımlar. Doktorlar, hemşireler, oradan sağ çıkanlar .… orada yaşanan can savaşını anlatıyorlar. “Sakın düşmeyin oraya” çığlığına eşlik ederek. Doktorların, hemşirelerin ellerinin altından kayıp giden canlar konusunda ne hissettiklerini, yüreklerinde nasıl bir mukavemet geliştirdiklerini hep merak etmişimdir. Zor olmalı değil mi?