Doğu’dan Batıya akın akın insan göçünü önlemek için Berlin’in sonradan “utanç duvarı” diye nitelenecek bir duvarla ikiye bölünme sürecini anlatan Frederick Kempe’nin “Berlin 1961” kitabını okurken “ABD’de liderlerin kimya analizi”ni anlatan şu satırların altını çizmiştim:
“Sovyetler’in Batıya nükleer başlıklı füze atma kapasitesi yükseldiğinde, ABD istihbarat servisleri için Kruşçev’in psikolojik yapısını çözmek zorlu bir uğraş haline geldi. 1960’ta CIA, aralarında dahiliyeciler, psikiyatrlar ve psikologlar bulunan yaklaşık yirmi uzmanı, filmler, istihbarat arşivleri ve kişisel anlatımlar aracılığıyla Sovyet liderini mercek altına almaları için bir araya getirmişti. Grup, Kruşçev’in yakın mesafeden çekilen fotoğraflarını inceleyerek, damar sertleşmesi ve yüksek tansiyon dedikodularını değerlendirme yoluna bile gitmişti.