Listeler, listeler, listeler...
Partilerin liste düzenlerken en çok “Türkiye’yi kapsamak” gibi bir
iradeyle yola çıktığı düşünülebilir. Böyledir çünkü, o kapsayıcılık
ne ölçüde başardılırsa, o kadar toplumsal karşılık
oluşturulacaktır.
Partilere baktığımızda bu noktada en büyük başarıyı Ak Parti’nin gösterdiği, bunun karşılığı olarak da en yüksek temsile ulaştığı söylenebilir.
Buna rağmen Ak Parti’nin de, toplumsal temsilde problemli alanlarının bulunduğu bir gerçektir. Mesela Alevi toplum alanına ulaşımı sınırlı kalmıştır. Benzeri şekilde Batılılaşmış toplum alanlarında karşılığı sınırlıdır. Yüzde 50 civarında oyu vardır, buna mukabil yüzde 50’lik bir mesafe de söz konusudur. Buna rağmen, diğer partilerin oy alanlarında “ikinci parti tercihi” söz konusu olduğunda, değişik saiklerle Ak Parti’ye yöneliş ihtimali devreye girdiği için gene de Ak Parti açısından temsiliyetin yüzde 50’nin de üstüne çıkmasından söz edilebilir.