Gazetelerin mutfağı vardır. Yazı işleri, istihbarat, haber merkezi, ekonomi, dış politika servisleri vs.
Haberler servislerde pişer, en son okuyucunun önüne, Yazı İşleri masasındaki değerlendirmeden sonra sunulur. Yazı İşleri, haberlerden başlıklar çıkarır. Haberin içinde “manşet” bulduğunda mutlu olur. Haberciler, içinde manşet bulunan haber getirmişse kutlanır. Gazeteci soru sorar, içinden manşet – başlık çıkacak bilgi, söz almaya çalışır.
Sonuçta okur da, başlıktan yola çıkarak habere ilgi duyar.
6’lı masanın son buluşması, bizler, yani gazeteciler açısından değerlendirildiğinde, en önemli sorunun “manşet” hatta “başlık çıkaramama” sorunu olduğunu söylemek mümkün.
Ben şahsen Karar’ın yazı işleri toplantısına katılamıyorum. Ancak oradaki arkadaşların haberi değerlendirirken “başlık” sıkıntısı çektiğine adım gibi eminim. “Başlık” haberi okunur kılan şeydir, okuyucunun heyecan duyacağı şeydir.
Gazeteci sonuçta ürünü sunandır. Olanı sunar, haberin öznesi adına heyecan icat etmez. Usta siyasetçi, ustalıkla gazeteciye manşeti de verir. Dolayısıyla haberin medyaya...