“Ayasofya’nın yanı başındaki Sultanahmet Camii’nin içini doldurduk mu?” Ayasofya’yı açmakta ortaya bazı sorunlar çıkabileceğini ifade eden, bir tür “provokasyon ihtimali”ni ortaya koyan öbür sözlerini, bugün hatırlamak hem işin neşesini kaçırabilir, hem “kararı didikleme” gibi anlaşılabilir. Demek ki her şey göze alındı, uluslararası konjonktür uygun bulundu ya da “Türkiye bunu göğüsleyebilir güce ulaşmıştır” diye düşünüldü ve karar verildi. Artık kararın arkasında durma zamanıdır.