“O ayet”e geleceğim ama önce Türkiye’de yargı ve adalet üzerine birkaç şey söylemem lâzım.
Malum, en çok konuştuğumuz şeylerden birisi yargı ve adalet. Orada sorun olduğunu biliyoruz. “Güven yerlerde sürünüyor” ifadesi en çok o alan için kullanılıyor.
“Yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı, siyasallaşması” ülkenin ana gündemlerinden biri.
Ülkenin en temel yargı kurumları birbiri ile problemli, Anayasa’ya göre Anayasa Mahkemesi’nin kararları herkes için bağlayıcı olmasına rağmen Yargıtay’da bu Anayasa hükmü yürümüyor, üstelik Yargıtay’da bir daire, AYM üyeleri hakkında soruşturma açılmasını istiyor.
Anayasa’nın bağlayıcı ve üst norm olarak nitelediği ve çoğu insan hakları ihlali ile ilgili AİHM kararları uygulanmıyor, onun için AİHM ve Avrupa Konseyi ile de sorunluyuz.
AYM’ye ve AİHM’e bireysel başvuru hakkı anayasal bir hak. Bu, Ak Parti iktidarları döneminde Anayasaya girmiş. Bireysel başvuru, yargı yolu tükendiğinde devreye giriyor. Yani insanlar, iç yargıda haklarının gözetilmediği inancıyla AYM’ye veya AİHM’e başvuruyor. AYM’ye bugüne kadar 614 bin 417 başvuru...