Orası. Yani Gülen camiası. Amiral gemisinin kaptanı değiştirildi. Ekrem Dumanlı. Şekli istifa, ama orada işler öyle olmaz, “Şunu yap” denilir, herkesin dengi hazırdır, yola koyulur. “Şunu yap” usulü, bazen herkesin hiçbir yerde kalıcı olmadığını anlatmak için “terbiyevi” çerçevede uygulanır, kimi zaman da, olumlu bulunmayan davranışları sebebiyle “te’dibi” çerçevede.
Ekrem Dumanlı için hangisi olmuştur, henüz bunu okuma imkanına sahip değiliz. Ama Dumanlı’nın, son yaşanan süreçte Camia’nın “En militan yüzü”nü temsil ettiği biliniyor. Acaba Camia bu yüzden memnun muydu? Burada sorun mu çıktı? İlk akla gelen soru bu.
İkincisi Dumanlı Zaman’ın genel yayın yönetmeniydi. Gazetenin yoğun siyaset günlerinin yaşandığı bir zamanda benimsediği siyaset dili, bizatihi Zaman okurları tarafından çok yadırganmış olabilir. Bunun sahadaki Camia temsilcileri tarafından yukarılara kaygı ile yansıtılması mı Dumanlı’yı topun ağzına getirmiştir?
Üçüncüsü, Camia, dışarıdan bir bütün halinde görülse bile, mevki - makam - riyaset tutkularının insanın bulunduğu her yerde ilişkileri sarsma riski bulunduğu gerçeği dikkate alındığında burada da, etkili olabileceği kuşkusuzdur. Acaba böyle bir etken mi devrededir?