Bayram namazını evimizin yakınındaki camide kıldık. Namazdan önce hocaefendi vaaz verdi. Ramazan’da kazanılan iyiliklerin – güzelliklerin Ramazan sonrasında da devam ettirilmesi uyarısında bulundu.
Namazdan sonra Hoca bayram hutbesi için minbere çıkıncaya kadar tüm cemaat tekbir getirdi. Itri’nin bestelediği o tekbir muhteşemdir. “Allahüekber Allahüekber. Lâilâhe illallahü vallahü ekber. Allahükekber ve lillahilhamd.” Çocuklar bile katılır o tekbire, yürekten. Gençler katılıyor. Yani biliyorlar. Tüm cemaat, ahenk içinde tekbiri tekrarladık. Hutbede hoca, Alvarlı Efe Hazretlerinin “Bayram ol bayram ola” dizelerinden yola çıkarak bayramın getirmesini dilediği iyilikleri hatırlattı. Küskünlerin barışması, anne-babaların hukukuna riayet, ebediyete gönderilenlere vefa gibi Müslüman bir toplumun erdemlerine işaret etti.
Vaazlarda, hutbelerde genelde kaybedilenler, yeniden arananlar dillendirilir. Ben ona “İslam’ın güzellikleri ile oluşan açı farkları” diyorum. Bu açı farklarının giderilmesi ve her daim İslam’ın getirdiği erdemlerle yaşamak gittikçe daha çok hassasiyet gösterilmesi gereken bir mesele haline...