“Nümûne-i imtisal” diye bir ifademiz var. “Aynîleşilecek örnek” diye anlayabiliriz. “Nümûne-i imtisal bir insan”dı Raşit Hoca.
Sahası Hadis’ti. Yani ilmi yürüyüşü, Hazret-i Peygamber aleyhisselâm’ın dünyasında geçti. O dünyada, hem ilim yapıp hem de “Rasulullah ile aynîleşme gayreti içinde bulunmak” önemli bir hayat disipliniydi. Raşit Hoca benim gözümde onu başaran güzel insanlardan birisiydi.
Hazreti Peygamber ki, O’nunla aynîleşmek, önce O’nun yüce ahlâkını kuşanmak anlamına gelirdi, benim gözümde Raşid Hoca o yolda cehdeden müstesna insanlar arasındaydı.
Hazreti Peygamber’in izinde yürümek, O’nun, Allah Teala tarafından tebcil edilen “alemlere rahmet” vasfı ile donanmak anlamına gelirdi, Raşit Hoca’yı tanıyanlar onun yufka yüreğini, munisliğini, munsıflığını (insaflı, merhametli, Hakkı kabul eden, Hakka riayet eden) bilirler, teslim ederler.
“Sevgi Medeniyeti”ni yazmıştı. Hazreti Peygamber’in dünyasından süzdüğü dünyanın adı buydu ona göre. Bunun altını çizmek önemliydi. Ben “Güzel Müslüman olmak” demiştim, Rasûlullah’ın bir kişi...