Savunmadan başlayalım. Şöyle bir suçlama
dolaşıma sokuluyor muhafazakâr camia zemininde: Onlar sıfırdılar,
yoktular, hiçtiler, (hareketin lideri
olarak) Tayyip
Erdoğan onlara görev verdi, var oldularsa ancak
bu sayede var oldular, bir anlamda – haşa- yoktan var edildiler.
Sonra da o görevden alınca nefislerine uyup davaya ihanet diye
nitelenebilecek bir işe giriştiler. Ayrı parti kurdular. Davanın
lidere itaati gerektirdiğini, bunun bir bayrak yarışı olduğunu,
“Dâvâ”nın büyük badireler atlatarak bugünlere geldiğini,
yaptıkları işin bir kişiyle hesaplaşma değil, dâvâyı zarara
uğratacak riskler taşıdığını görmediler.