Öncelikle söyleyeyim; bu yazı kriminolojik bir yazı değildir. Yani SADAT’ın ana muhalefet liderinin tv mülakatına reklam sokuşturma densizliğinden yola çıkıp bir şeyler söylemeye niyetlenmedim.
Başka bir boyutu irdelemek istiyorum. Şu “ASRİKA” boyutunu.
Cemalettin Kaplan basbayağı bir din adamı idi. Adana müftüsü idi. Sonra Almanya’ya sığındı. Orada bir “Şeriat devleti” kurdu, bir ara tahta kılıçlarla sahne gösterileri düzenledi. Bunlar “Hilafet devletinin silahlı gücü”nü temsil etmekteydiler. Projesi bu devleti Almanya’dan İslam ülkelerine ihraç etmekti!
Birileri Türkiye’de kriminolojik yapı haline gelince Amerika başta olmak üzere dünyanın başka ülkelerine gittiler, bunu “hicret” olarak nitelediler, Türkiye Mekke olmuştu, gittikleri yeri Medine haline getirip yeniden Türkiye’yi fethedeceklerdi.
İran’da 1979’da ”İslam devrimi” yapanlar, bu devrimi önce İslam ülkeleri olmak üzere bütün dünyaya “ihraç” edeceklerdi. Sonunda egemen oldukları İran’da halk ile boğuşmaya, dışarda da Şii misyonunu ya da Fars milliyetçiliğini ihraç noktasına...