Anayasa ile ilgili olarak iki ana gündem var. Birisi bir bütün olarak yeni anayasa formatı, diğeri de yönetim sisteminin yapısı. Aslında yönetim sisteminin yapısı da anayasa bütününe bağlı olarak görüşülme durumunda, ancak o alandaki tartışma bütüne ilişkin tartışmanın önüne geçtiği için, o alan başlı başına bir gündem oluşturuyor. Hangi öncelikle ele alınacak olursa olsun, pozitif yaklaşım, her siyasi kadronun hem anayasanın bütünü, hem de yönetim sistemine ilişkin görüşlerini açık - seçik kamuoyu önüne koyması ve tartışmanın o somut öneriler üzerine yapılmasıdır. Bu noktada partilerin “Sen şunu önceliyorsun, ben onu görüşmem” gibi kategorik redler içine girmesi makul değildir. Bunun yanında partilerin net önerileri ortaya çıkmadan “Falanca partinin görüşü muhtemelen şöyledir o da yanlıştır” gibi afaki kanaatler üzerinden kanaat oluşturmak da makul değildir. Ak Parti’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Cemil Çiçek’i birkaç TV programında izledim, o da, partilerin anayasa önerilerinin net olarak ortaya konması ve tartışmaların o metinler üzerinden yapılmasını öneriyor.