Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’daki “Diplomasi Forumu”nun kapanışında yaptığı konuşmada “Eğer 2014’te Kırım’ın işgaline tüm Batı, tüm dünya ses çıkarsa bugünkü tabloyla karşı karşıya kalır mıydık?” gibi bir cümle kullandı. Bu, Ukrayna krizi başladığı günden bu yana Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarını “yetersiz” gören sözlerinin devamı niteliğinde. Kırım’la ilgili sözler de yeni değil.
Belli ki Kırım konusunda özel bir duyarlılığımız var. Bu “Tatar yurdu”nun Ruslar tarafından ihlak edilmesinden rahatsızız. Tepkimiz var da, ilhakı önleyecek bir şey de yapabilmiş değiliz. Yapmalı mıydık, ne yapabilirdik, hangi gerekçe ile yapacaktık soruları ayrı. Kırım çok uzun zaman önce hakimiyet alanımız dışında kalmış bir kere.
Ama en azından başka bir ülkenin (Ukrayna’nın) egemenlik alanındaki bir toprak parçasına el konması, uluslararası hukuka aykırı olduğu için itiraz etme hakkımız var. Bir de tabii Karadeniz’de Rus hakimiyetinin artmasına itiraz yönünden.
Belli ki bu itirazları Rusya’yı güvendirmeyecek boyutta tutmaya özen gösteriyoruz. Putin’in son Ukrayna saldırısında da “sınırlı” bir tepki ile yetindik. Buna “Tarafsızlık” dedik. Aslında kınadık tabii Rusya’nın...