Umrenin en güzel güzelliği hiç şüphesiz çocuk yüzleri. Tavafta babasının omuzları üzerinde uyuyan çocuklar, annesinin göğsüne taktığı port-bebede etrafa şaşırmış gözlerle bakan çocuklar, minik bedenlerine bembeyaz ihram giymiş erkek çocuklar, kıvır kıvır saçları anneleri tarafından örgü yapılmış Afrikalı çocuklar, sa’ydan sonra başını sıfır numara traş ettirmiş, amcaları dayılarıyla şakalaşan çocuklar. Fon müziği halindeki bebek ağıtları hem Mescidi Nebi’de hem Kabe’de çocuk saflığında bir ümmet manzarası taşıyor yüreklere.
Ümmet Evet orada ümmeti de görüyorsunuz bütün renkleriyle. Endonezya’dan Malezya’dan, Hindistan-Pakistan’dan, Özbekistan-Kazakistan’dan. Kadın erkek on binlerce insan akmış buralara, bir gönül harmanı oluşturmuşlar. Tavaf, sa’y. On binler hareket halinde. Ayaklara basılmaz mı, sıkışmalar olmaz mı, hepsi oluyor tabii ki. Ama küçük bir jest, dudakta bir gülümseme, bir özür işareti her şeyi sıcak bir iletişime dönüştürüyor.