NATO’da her ülkenin elinde “veto silahı” var. O silah devreye girince İttifak adına ortak karar alınamıyor. Yeni üye girişi de ortak karar gerektiriyor.
Bu ön bilgiler İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya giriş ihtimali ve Türkiye’nin bu ihtimali “Veto silahı” ile karşılaması ile ilgili. Türkiye, özellikle İsveç’in PKK/PYD’ye zemin hazırlamasını veto gerekçesi olarak zikrediyor. Finlandiya’nın da İsveç kadar olmasa da FETÖ – PKK eksenli örgütlere müsamaha göstermesi Ankara’da rahatsızlığa yol açıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1980’de, vetonun kaldırmasını ve Yunanistan’ın NATO’ya yeniden kabulünü, ardından da Yunanistan’ın Türkiye karşıtı faaliyetlerin odağı haline gelmesini “yılanın ilk sokması” olarak değerlendiriyor ve “Aynı delikten ikinci defa sokulmayacağız” diyor. Ardından da müzakere için gelmek isteyen İsveç ve Finlandiya ekiplerine “Gelmeyin, işe yaramaz” yollu açıklamalar yapıyor.
Gelinen noktada işin içine ABD’nin girmesi kaçınılmaz. Çünkü NATO’nun İsveç ve Finlandiya ile genişlemesi öncelikle Washington’da pişirilen bir gündem. Ortada Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı var...