“Adalet bir gün herkese lâzım olabilir” diye bitiriyor yazısını Aydın Ünal, Yeni Şafak’ta. (6 aralık 2018)
Türkiye’den Fuat Uğur’un “Yargıyı küçümseyen siyaset çuvallar” başlıklı yazısının son bölümü ise şöyle:
“Türkiye’de 18 bin hâkim ve savcı var.
Onlar hakkında gelen şikâyet sayısı ne kadar biliyor musunuz? Tam 20 bin.
Adalet Bakanlığı ve HSK bünyesinde ise yalnızca 250 müfettiş var. O müfettişler ne yapsın? Denetime kalksa yıllar sürer. O yüzden herkes koyver rahvan gitsin modunda.
Oysa hâkim ve savcılar kamu gücü kullanan kişiler. Hızlı ve doğru kararlar verilebilmesi için güçlü bir teftiş sisteminin kurulması gerekir. Bir önemli söz var adliyelerde:
“Hâkim ve savcılar teftiş görmezlerse mesleğin kokusunu alamazlar.”
Eğitim, iş yeri eğitimi desen keza hiç yok.
Bir yanda küstürülmüş yargı mensupları, diğer yanda kripto FETÖ’cüler, öte yanda da hiçbir deneyimden, eğitimden geçmeden kura ile hâkim ve savcı yapılmış çoluk çocuk.
Bu nedenle Beykoz’daki değnekçiyle ilgili karara da, karısını sakat bırakan adama verilen bir ay cezaya da, Ahmet Küçükbay, Ömer Faruk Kavurmacı, Abdülhakim Coşkun, Zindaşti gibi onlarca FETÖ’cünün serbest bırakılmasına da şaşırmamalı.
Erzurum’a göndermek ceza mı ödül mü?
Adliyelerdeki yolsuzlukların bahsini bile açmadım farkındaysanız.
O ayrı bir fasıl...” (6 Aralık 2018)