Ak Parti iktidarını çok önemseyen dostlarımız Adana’da yaşayan hadiselere çok şaşırdılar. Tepki de gösterdiler eksik olmasınlar.
Nerden çıktı bu görüntüler? “İşkenceye sıfır tolerans” denildiği ve karakolların gizli odalarında işkence aleti arandığı günlerden sokak ortasında insanlara işkence edilmesine nasıl gelindi 20 yıl sonra?
Hele o başörtülü polisin başörtülü kadının kafasına inen copu! Uğruna “hak mücadelesi” verdiğimiz başörtülü kamu görevlimiz böyle mi olacaktı?
Evet, vahim bir şey var ortada.
Peki nasıl oldu ki bu? Bu, bir feveran mıdır gelip geçici? Yoksa çok daha derinde bir hastalık mı var da, bunlar o hastalığın gün yüzüne çıkan semptomları mı?
Bu işler öyle bir anlık patlamayla olmaz dostlar. Patlama, potansiyel varsa, birikim oluşmuşsa gerçekleşir.
Bir soru şu: Bu tür bir patlama sadece Adana Emniyetine mi hastır?
İkinci soru: Bu tür hukuk dışı refleksler sadece Emniyet bünyesinde midir?
Bir başka soru: Bunlar devlet bünyesinde kimi sakat yapılanmaların ürünü ise, nasıl oluştu bu sakat yapılanmalar?
20 yılı bulan Ak Parti iktidarlarının kötü bir tecrübesi var. Kendi tercihleri ile oluşmuş bir kötü tecrübe bu. Bir cemaatle ilişkinin Frankeştaynlaşmayla sonuçlandığı bir tecrübe. Evet, Devlet bünyesinde oluşmaya yönelen illegal yapılanmalarla mücadele etmek için, Emniyet’in ve Yargı’nın hukuk dışı uygulamalara yönelmesine zemin hazırlayan bir tecrübe.
İlginç bir tespit: Ak Parti evet 20 yıldır tek başına iktidarda görünüyor ama iktidarını adı konmuş - konmamış koalisyonlarla yürütüyor. Bir dönem liberallerle – Batıcı kesimlerle ittifak, bir dönem Gülen grubu ile… son dönemde de MHP ile…