Cezayir’deki İslami hareketin ileri gelenlerinden Abbasi Medeni, uzun yıllardan beri ikamet ettiği Katar’da 24 Nisan 2019 Çarşamba günü vefat etti. Yüce Allah’tan kendisine rahmet etmesini, hatalarını bağışlamasını ve mekânını cennet eylemesini diliyoruz.
28 Şubat 1934’te Sidi Akabe’de dünyaya geldi. İlk öğrenimini babasından aldı. Babasının yanında Kur’an-ı kerim’i ezberledikten sonra Cezayir’in tanınmış alimlerinden dersler aldı. 1954’te bağımsızlık savaşının hazırlık çalışmalarına ve fiili mücadeleye katıldığından Fransızlar tarafından tutuklandı ve sekiz yıl hapiste kaldı. Cezayir’in bağımsızlığından sonra ancak hapisten çıkabildi. Hapis sonrası öğrenimine devam ederek felsefe dalında lisans diploması aldı. Daha sonra Londra Üniversitesi’nde mukayeseli eğitim üzerine doktora yaptı. 1982 olaylarından sonra İslâmi hareketin diğer ileri gelenleriyle birlikte tutuklandı ve bir buçuk yıl hapiste kaldı. 1985’te ülkenin yönetim şeklini değiştirmeye kalkışmakla suçlanarak tekrar hapse atıldı ve bir süre hapiste kaldı. Bu engellemelere ve hapis cezalarına rağmen bir yandan da hem üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışıp profesör oldu, hem de İslâmî harekete fikir önderliği yapmaya gayret etti.
Cezayir’de 1988’deki halk ayaklanması sonrası yapılan anayasa değişikliğine kadar tek partili bir siyasi rejim hakimdi. Rejim güçleri bu ayaklanmayı bastırabilmek için güç kullandı ve çıkan olaylarda en az beş yüz kişi öldürüldü. Ama hükümet yine de ayaklanmayı zor kullanarak bastıramadı. Bazı önemli vaatlerde bulunarak ancak halkı yatıştırabildi. Hükümetin en önemli vaadi ise çok partili demokratik hayata geçmekti.
Hükümet yaptığı vaatler doğrultusunda yeni bir anayasa metni hazırlayarak 23 Şubat 1989’da halkoyuna sundu. Yeni anayasa ülkenin sosyalist niteliğini kaldırıyor ve İslâm’ı devletin resmi dini olarak kabul ediyordu. Aynı zamanda birden fazla siyasi partinin ve siyasi amaçlı derneklerin kurulmasına imkân tanıyordu. Bunun gibi daha birçok önemli değişiklikler içeriyordu. Yeni anayasa halkın çoğunluğunca onaylanarak yürürlüğe kondu.
Ülkede çok partili siyasi sisteme geçilmesinden sonra Abbasi Medeni de İslami Kurtuluş Cephesi (FIS) adını verdiği bir siyasi partinin kuruluşuna öncülük etti.