Özellikle Kur’an-ı Kerim’in mucizevi yönü ve Resûlullah (s.a.s.)’ın mucizesi üzerinde çalışmalar yapan, buradan hareketle insanları imana, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in mesajını kabul etmeye çağıran Abdülmecid Zindani ile ilk kez 1984’te Ankara’ya geldiği sırada görüşmüştük. O zaman ben henüz genç yaşlardaydım ve basın alanında çalışmaya yeni başlamıştım. O da Türkiye’de pek tanınmıyordu. Ama iman ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’in davetinin mucizevi yanıyla ilgili çalışmalarına başlamış, bazı eserleri de yayınlanmıştı. Ankara ziyaretinde kendisine rehberlik etmek amacıyla bir süre birlikte dolaşmıştım. Kendisi aslen Yemenli olmakla birlikte o tarihte Yemen’de değil Suudi Arabistan’da ikamet ediyordu.
Yıllar sonra Uluslararası Kudüs Müessesesi’nin kuruluşu münasebetiyle tekrar bir araya geldik. Aradan yıllar geçtiği için beni hatırlayamadı. Daha sonra yine bu müessesenin kongrelerinde Beyrut, Hartum, Cezayir, Sana ve daha başka yerlerde görüşmelerimiz oldu. Ayrıca Yemen’e yaptığım muhtelif ziyaretlerimde onu özellikle ziyaret ettim, kendisiyle görüştüm ve bazen de röportaj yaptım.