Suriye’deki Baas vahşetini savunanlar, sürekli insanî haklarını isteyen halkı suçlu çıkarmaya çalıştı ve onların ortalığı karıştırdıkları için bütün olayların müsebbibi oldukları iddiasında bulundular. Bizse olayların başlangıcının tamamen sivil nitelikte olduğunu, iddia edildiği gibi birilerinin kurgusu olmadığını, yıllardan beri zulüm gören bir halkın Arap Baharının oluşturduğu havanın etkisiyle meydanlara çıkarak meşru haklarını talep ettiğini, başlangıçtaki taleplerinin de sadece ıslah olduğunu, çatışmalara dönüşmesine rejimin şiddete başvurmasının sebep olduğunu dile getirdik.
Suriye halkını sürekli mahkum etmeye çalışanlar, “Aslında rejim halkın başlangıçtaki talebi hatta ondan önce, babasının ölmesinden sonra cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Beşşar Esed’in vaadi olan ıslahatları yapması, toplumun istediği hakların ve özgürlüklerin verilmesi konusunda bazı ümit ışıkları yakması durumunda olaylar bu yöne evrilmeyebilir ve Suriye’de bir ara çözüm bulunabilirdi” diye rejimi sorgulama ihtiyacını hiç duymadılar. Rejim güçlerinin sıkıştırılması sebebiyle...