Sözümüzün başında, Türkiye’de ve Suriye’de yaşayan büyük deprem felaketinden zarar görenlerin tümüne Yüce Allah’ın yardım etmesini diliyoruz. Allah ölenlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ihsan eylesin. Evleri yıkılan, işleri bozulan tüm kardeşlerimize en kısa zamanda yeniden sıcak bir barınağa kavuşma, işlerini ve düzenlerini kurma imkanları lütfetsin.
Tabii, bu dileklerimizin gerçekleşmesi için bizim de üzerimize düşen görevi yerine getirmemiz gerekiyor. Başımıza gelen musibetin açtığı yaraları sarmak için de dayanışma içinde olmamız, herkesin gücü ve imkânı nispetinde bu yaraların sarılması çabalarına katkıda bulunması gerekir.
Bu tür felaketlerin ardından her zaman, “Neden, Niçin?” sorularına cevap aramak amacıyla muhtelif yorumlar yapılmaktadır. Bu sefer de yapılıyor ve yapılacaktır. Biz bu konularda uzman olmadığımız için hadisenin tabii şartlarıyla ve beşerin ihmalleriyle ilgili boyutları hakkında tartışmaları işin ehline bırakalım. Önemli olan bundan sonrası için hazırlıklı ve tedbirli olabilmek amacıyla söylenenleri değerlendirmek, işe...