1987’nin Aralık ayında Filistin halkı işgal güçlerine karşı intifada olarak isimlendirilen hareketi başlattığında da tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştı. Ama o zaman da Filistin halkının haklı mücadelesine destek veren, işgalci siyonistlerin zulümlerine tepki gösteren olduğu gibi Filistinlilerin direnişini yersiz ve anlamsız bulanlar olmuştu.
Eleştirenlere göre işgalci siyonistler çok güçlüydü. Onların elinde otomatik silahlar vardı ve kimseye insaf etmiyorlardı. Böyle bir düşmana karşı taşlarla mücadele etmekten sonuç alınması imkanı yoktu. Oysa eğer ki 1991’de başlatılan Madrid Süreci ve sonrasında 1993’te imzalanan Oslo İlkeler Anlaşması ihaneti olmasaydı, intifada siyonistleri Filistinlilerin gasp edilmiş haklarını iadeye zorlayabilirdi.
O zaman intifadayı, Filistin halkının mücadelesinin meşru işgalin ise gayrimeşru olduğunu insanlara anlatmak için muhtelif faaliyetlerde bulunmaya çalışıyorduk Allah’ın izniyle. Bu çalışmalarımızda zaman zaman çok ilginç sorularla karşı karşıya kalıyorduk. En çok sorulanlardan biri de; “Bu Filistinliler hep böyle taşlarla...