Bir insanın birilerine güven vererek, aldığı yetki ve sorumluluk bir emanettir. Dolayısıyla bu güveni istismar ederek, yetki ve sorumluluğunu tamamen amacı dışında kullanmak, kişiye emanet edilen parayı veya kıymetli bir eşyayı zimmetine geçirmekten farksızdır.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz Pazar gecesi, kendince birtakım gerekçeler ileri sürerek, başbakanı ve hükümeti görevden almak ve parlamentonun çalışmalarını dondurmak suretiyle siyasi darbe gerçekleştirmesi, güveni kötüye kullanarak emanete ihanet etmekten başka bir şey değildir. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, aralarında Nahda Hareketi’nin de bulunduğu bazı siyasi partilerin ona destek vermesi hukukun ilkelerine ve anayasaya bağlı kalacağına, kendisini seçen halkın iradesine saygı duyacağına dair güvence vermesinden kaynaklanıyordu. Ama o taahhütlerine bağlı kalmayıp, silahın gücünü kullanarak, halkın seçtiği üyelerden oluşan meclisin çalışmalarını dondurmak ve bu meclisin onayladığı hükümeti görevden almak suretiyle tam anlamıyla emanete ihanet etmiştir.