Ahmet Varol Yeni Akit Gazetesi

Esed’in PYD’yle anlaşması

Esed rejiminin PYD ile olan ilişkisi tamamen çıkar bağlantısıyla ilgilidir. Normalde PYD’nin çok fazla güçlenmesinden Esed memnun değildi. Ancak onun Türkiye’ye karşı bir tehdit gücü olmasından...

22 Şubat 2018 | 271 okunma

Esed rejiminin PYD ile olan ilişkisi tamamen çıkar bağlantısıyla ilgilidir. Normalde PYD’nin çok fazla güçlenmesinden Esed memnun değildi. Ancak onun Türkiye’ye karşı bir tehdit gücü olmasından memnun oluyordu. 

Türkiye’nin Afrin operasyonundan sonra PYD’nin köşeye sıkışması üzerine Esed rejimi durumdan kendi yararına bir netice çıkarmak istedi. PYD’nin bölgeden çekilmesini ve buraların tamamen rejim askerlerine teslim  edilmesini istedi. Bu durumu, Türkiye’nin bölgeye olan operasyonunu durdurmasını istemek için bir gerekçe olarak kullanacaktı. Çünkü Türkiye’nin endişesinin PYD’den kaynaklandığını, onun da bölgeden çekildiğini ve bölgenin kontrolünün tamamen rejim güçlerine geçtiğini dolayısıyla artık PYD’ye karşı bir operasyon gerekçesinin kalmamış olduğunu söyleyebilecekti. Sürekli kan kaybeden ve etki gücü zayıflayan PYD de böyle bir durumdan kendi hesabına kârlı çıkacaktı. Çünkü artık bölgenin kontrolünü elinde tutması zorlaşıyordu. Kontrolü elinde tutma konusunda ısrarlı davranması durumunda kaybı sürekli artacaktı ve var olan gücü de iyice zayıflayacaktı. O yüzden bölgede askerî kontrolü geçici olarak rejimin silahlı güçlerine teslim etmekte herhangi bir sakınca görmüyordu. 

Fakat böyle bir taktik Türkiye’nin PYD’den kaynaklanan endişesini ortadan kaldırmaz. Çünkü bundaki amaç söz konusu örgütün tamamen devreden çıkarılması değil onun rejim güçlerinin himayesi altına alınmasıdır. Suriye’deki hâkim rejimin himayesi altına girmiş olan PYD Türkiye açısından daha büyük bir tehlike arz eder. 

Suriye rejimi Türkiye’nin bu konudaki tavrının nasıl olacağını görmek amacıyla önce kendisine destek veren Şii milisleri Afrin’e gönderme girişiminde bulundu. Ancak bölgeye yönelik operasyonunu devam ettiren Türkiye silahlı güçleri buna fırsat vermedi ve PYD’ye destek olmak amacıyla bölgeye yerleşmeye çalışan milis güçleri PYD’nin silahlı milislerinden ayırmadı. Bu durum karşısında Esed destekçisi milisler bölgeden çekilmeyi tercih ettiler. 

Başta da söylediğimiz üzere Esed aslında PYD’nin hakimiyet alanını genişletmesinden memnun değildir. Ama şimdi onun Türkiye karşısında sıkışmasını, kontrolündeki bölgelerde rejimin hâkimiyeti ele geçirmesine imkân verilmesi için değerlendirmek istiyor. Bu işbirliğinin öncelikli amacı da PYD’yi kurtarmaktan ziyade rejimin güçlerinin kontrol alanını genişletmektir. Fakat bu vesileyle örgüt de kendini güvenceye almış olacaktır.

Ancak bu oyun tutmayacaktır. PKK’nın Suriye uzantısı durumundaki PYD’nin Türkiye’nin kendi sınırı boyunca bir güvenlik koridoru oluşturmasını kabul etmekten başka bir seçeneği bulunmamaktadır. ABD’nin bu örgüte verdiği silahların ne amaçla kullanılmasının planlandığı artık iyice açığa çıkmıştır. Dolayısıyla Türkiye’nin bu silahları etkisiz hale getirmek veya kendi sınırlarından uzak tutmak istemesi normaldir. Afrin’e Esed milislerinin veya askerî güçlerinin girmesinden sonra PYD veya PKK tehdidi ortadan kalkmış olmayacaktır. Bu durum karşısında bu örgütü himayesi altına almaya çalışan Esed rejiminin de kendisine yönelecek tepkiyi göze alması gerekecektir. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Emperyalizmin haklara ve çocuklara bakışı 22 Kasım 2024 | 20 Okunma Zihinleri işgal edilenler ülkenin tepesine çökerse! 21 Kasım 2024 | 144 Okunma Sudan’daki eşkıyalar siyonist eşkıyalarla yarışta! 16 Kasım 2024 | 278 Okunma Riyad Zirvesi ve bildirilerin gücü! 14 Kasım 2024 | 1.258 Okunma Dünyada değişen dengeler 09 Kasım 2024 | 43 Okunma