G20 daha çok ekonomik boyutlu bir uluslararası ittifaktır. İngilizcedeki Group of 20’nin kısaltmasıdır. Bunlar da dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alan 19 ülke ile Avrupa Birliği’nden oluşuyor. Ancak söz konusu 19 ülke içinde dünyanın en zengin ülkeleri yer almakla birlikte zenginlik sıralamasına göre ilk 19’u oluşturmuyorlar. İlk 31 ülke içinde yer aldıkları söylenmektedir. Yani bu gruba üye olmadıkları halde bu gruba üye ülkelerin bazılarından daha zengin ülkeler de mevcuttur. Bununla birlikte grup dünyanın ileri gelen zenginlerinin yanı sıra Avrupa Birliği’ni de içinde bulundurduğundan dünya ekonomisinin %85’ini kontrol ediyor. Toplantılarında üye ülkelerin ekonomik politikalarına ağırlık vermekle birlikte gerek üye ülkelerin siyasi sorunlarını ve gerekse küresel boyuttaki sorunları da gündemine alıyor.
G20 Liderler Zirvesi dün yani 30 Kasım 2018’de Güney Amerika ülkelerinden Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te başladı ve bugün de devam edecek. Çeşitli konuların ve sorunların ele alındığı ortak toplantılar düzenlendiği gibi birtakım ikili görüşmeler de gerçekleştiriliyor.
Görüşmelerde ele alınacağı bildirilen gündem maddeleri arasında genel bazı konularla ilgili politikaların yanı sıra bazı özel meseleler de yer alıyor.
Zirvenin ana gündem maddelerinin çalışma hayatının geleceği, kalkınma için altyapı ve sürdürülebilir gıda geleceği gibi temel konular olduğu ifade edildi. Bu arada kripto para konusu başta olmak üzere yeni şartların ortaya çıkardığı birtakım konuların ve sorunların da gündem maddeleri arasında yer alacağı ifade edildi.
G20 Liderler Zirvesi’nin en önemli gündem maddelerinden biri son zamanlarda yaşanan bazı gelişmelerden dolayı yeniden ısınan Ukrayna-Rusya gerginliği. ABD Başkanı Trump, Moskova’nın bu konuda son dönemde sergilediği tavırdan dolayı Rusya Cumhurbaşkanı Putin’le yapacağı ikili görüşmeyi iptal etti. Trump’ın bu kararı almasında Rusya’nın Ukrayna’ya ait 3 gemiyi 24 askeri personeliyle birlikte Kerç Boğazı’nda alıkoymasının önemli rolü oldu. ABD yönetimi bunun bir provokasyon olduğunu söyledi. Ama Trump’ın bu tavrının Rusya’nın Ukrayna’yla ilgili politikası üzerinde pek etkili olmadığı görülüyor.