Gazze halkı sırf siyasi tercihinden dolayı on bir yıldan beri korkunç bir ablukaya ve kuşatmaya maruz bırakılmaktadır. Bu ablukanın uygulanması sadece siyonist işgal rejiminin tutumuyla ilgili değildir. İşgal rejiminin ablukasının başarılı olması Mısır’daki Sisi cuntasının Rafah sınır kapısını sürekli kapalı tutması, geçişleri engellemesi, Gazze’ye ticari ürünlerin girmesini tamamen engellemesi ve Ramallah’taki Filistin Yönetimi’nin de sürekli bu bölgeyi dışlayıcı politika izlemesi ile mümkün olmaktadır. Mahmud Abbas yönetimi Filistin İslâmî Direniş Hareketi’ni tercih etmelerinden dolayı Gazze halkından on yıldan fazla zamandır intikam almaya çalışıyor.
Aslında Hamas, 2006 seçimlerini kazanmasından sonra Meclis’te hükümeti oluşturmaya yetecek bir çoğunluğu elde etmiş olmasına rağmen Fetih örgütüyle koalisyon kurabilmek için büyük çaba sarf etmişti. Fakat Fetih örgütü siyonist işgal rejiminin ve ABD’nin talimatları doğrultusunda hareket ederek böyle bir koalisyona girmemeyi tercih etti. Bunun üzerine Hamas tek başına hükümeti kurmak zorunda kaldı. Fakat Filistin Yönetimi’nin başkanı Mahmud Abbas, Hamas hükümetinin başarılı olmasını engellemek için sürekli ona engel çıkarmaya çalıştı. Hamas’ın buna tepki göstermesi üzerine de Abbas, Gazze’yi terk ederek Batı Yaka tarafına geçti ve Ramallah’ta hiçbir yasallığı olmayan ikinci bir hükümet oluşturdu.
Ramallah’taki hükümetin Filistin anayasasına ve yasalarına göre herhangi bir meşruiyeti olmamasına ve bu hükümetin Meclis’in onayını isteme ihtiyacı da duymamasına rağmen siyonist işgal rejimi, ABD, Avrupa ülkeleri ve onların yönlendirdiği diğer ülkeler Filistin Yönetimi olarak Ramallah’taki hükümeti tanıdı. Bunun sağladığı avantajdan yararlanan Ramallah hükümeti de Hamas’ın Gazze’deki hükümetini sürekli sıkıştırmaya çalıştı. Bu bölünmüşlüğün aşılması ve bir uzlaşma hükümeti oluşturulması için sürekli anlaşmaya yaklaşan ve fedakârlıkta bulunan ise Hamas oldu. Hamas’ın attığı adımlarla bir uzlaşma anlaşması imzalandı.
Söz konusu uzlaşma anlaşmasına binaen kurulan uzlaşı hükümetinin Gazze’yi ihmal etmeye devam etmesi sebebiyle bu bölgede oluşturulan İdari Komite’yi de Abbas yönetimi sürekli problem etti. Oysa bu komitenin oluşturulmasının amacı Gazze’de ikinci bir hükümet kurmak değil bölgenin işlerinin düzene sokulması için bir destek yönetim oluşturulmasıydı. Ama Abbas yönetimi bunu bahane ederek işgal rejiminin bölgeye dönük ablukasına destek vermeye, bölgenin elektriklerinin daha da azaltılması çağrıları yapmaya devam etti.
Sergilenen bu tutum karşısında Hamas yine fedakârlıkta bulunarak uzlaşının sağlanması için adım attı ve Abbas yönetiminin sürekli problem ettiği İdari Komite’yi geçtiğimiz hafta aldığı bir kararla feshetti. Bu komitenin feshedilmesinin amacı uzlaşının önünde engel olarak gösterilen bir organın ortadan kaldırılması suretiyle uzlaşıya yanaşılması ve içerideki bölünmüşlüğün, parçalanmışlığın sona erdirilmesi için adım atılmasıdır. Yani yine ittifaka önce yaklaşan, bunun için öncelikli olarak adım atan taraf Hamas oldu.
Bundan sonra karar vermesi ve adım atması gereken taraf Ramallah Yönetimi’dir. Bu yönetimin artık bütün engelleri kaldırarak uzlaşı hükümetinin Gazze’yi de kucaklayıcı bir şekilde çalışmasına imkan tanıması, Gazze’yi dışlayan, ona üvey evlat muamelesi yapan uygulamalara tamamen son vermesi gerekir. Hamas’ın istediği iki ayrı yönetimin olması değil ortak yönetimin bütün herkesi kucaklaması ve ayrımcı politikalara başvurmamasıdır. Ramallah Yönetimi eğer bunu yaparsa uzlaşının sağlanması konusunda olumlu bir adım atmış olacaktır.