Sözün başında şunu belirtelim ki Müslüman kadının başörtüsü veya genel anlamda tesettür dini bir sembol değildir. Çünkü Müslüman kadın, tesettürle ilgili kurallara dinini sembolleştirme, diniyle ilgili birtakım işaretleri başkalarına gösterme amacıyla değil, Allah tarafından gönderildiğine inandığı Kur’an-ı Kerim’in emrini yerine getirmek amacıyla riayet eder. Dolayısıyla Müslüman kadın açısından tesettürle ilgili kurallara riayet, dini bir sembolü ortaya koymak değil dini bir görevi ifa etmektir. Bu itibarla tesettürün inanç temelli bir kıyafet olduğunu söyleyebiliriz ama bunun dini sembol olduğunu ileri sürerek yasak koymaya çalışanlar, aslında insan hakları konusunda uluslararası düzeyde kabul edilen sözleşmelerde ve belirlenen kurallarda inanç özgürlükleriyle ilgili hükümlere takılmamak ve yasaklarının hukuka aykırı yönünün üstünü örtmek için bu iddiaya başvurmaktadırlar.
Uzun süreden beri Müslümanlara karşı değişik alanlarda baskılar yapan Hindistan’daki ırk ayrımcısı yönetimin bugünlerde de okullarda Müslüman kızlara başörtüsü yasağı uygulamaya çalıştığı, bu konuda baskı yaptığı...