19. yüzyılda küresel emperyalizmin başını çeken İngiltere, Filistin topraklarını işgal için 31 Ekim 1917’de buranın güneyindeki Nakab Çölü’nün batısında yer alan Bi’ru’s-Seba’ya girmişti. İki gün sonra yani 2 Kasım 1917’de o zamanki Dış İşleri Bakanı Arthur Balfour’un imzasını taşıması sebebiyle ona nispet edilen meşhur Balfour Deklarasyonu’nu yayınladı.
Bu deklarasyonu yayınlamasının amacı Filistin’i kendisi için değil uluslararası siyonizmin başını çeken çetenin “devletleşmesine” imkan vermek için işgal ettiğini dünyaya duyurmaktı. Sonuçta bugün Filistin topraklarında “İsrail” adında bir gayri meşru devlet varsa onun gayri meşru babası da, siyonizmle gayri meşru ilişkiye giren İngiltere’dir.
Aslında tarihi doğru okuyan İngilizler bile bunun ülkeleri için bir utanç vesilesi ve yüz karası olduğunu, dolayısıyla Filistin’e yaptığı haksızlığı kısmen de olsa telafi edebilmesi ve ayıbının biraz üstünü örtmesi için Filistin halkının bağımsızlık, özgürlük ve gasp edilmiş haklarını geri almak için sürdürdüğü meşru mücadeleye destek vermesi gerektiğini...