İslam’ın fıtrat dini olması insan fıtratıyla uyumlu olmasından kaynaklanır. Çünkü ikisinin de kaynağı aynıdır. İnsan fıtratını yaratan irade ile insanlığın yaratıldığı günden beri onun doğruyu bulması için elçiler gönderen, yönlendiren irade aynıdır. Dolayısıyla fıtrata en uygun olanı bilen de odur.
Peygamberleri yalancılardan ayıran en önemli özelliklerinden biri de sadece marufu emredip sadece münkeri nehyetmeleridir. Maruf köken itibariyle insan tabiatının ve fıtratının benimsediği, kabullendiği şeydir. Münker de tam tersidir. Sözlük anlamı itibariyle maruf benimsenen, tanınan ve kabul edilen, münker de yadırganan, tanınmayan ve reddedilen şeydir. Yani insana yaratılışta verilen ve adına fıtrat denen değerler marufu benimser münkeri ise yadırgar.
İnsan fıtratı hakkın ve haklının yanında olmayı gerektirir. İnsanlar farklı ortamlarda yetişip farklı eğitimler alabilirler. Ama Yüce Allah onların tümünü ahlaki ve itikadi yönden temiz fıtrat üzere yaratmıştır. Bu fıtrat haktan, haklıdan, adaletten yana olmayı tercih eder. Birileri eğer zulmü benimsiyor, zulümden...