Akıl insanları yeryüzündeki diğer canlılardan farklı kılan en önemli özelliktir. Aynı zamanda dini açıdan da hukuki açıdan da mükellef olmanın şartıdır. Görev ve sorumluluk verilirken de akıl sağlığına itibar edilir.
Bundan dolayı zulüm rejimlerinde bir istismar aracı olarak da kullanılmıştır. Diktatörler veya zulüm rejimlerinde hakimiyeti ellerinde tutanlar bazen muhaliflerini devreden çıkarmak için hukuki gerekçe bulamadıklarında akılla ilgili gerekçelerden yararlanmaya çalışmışlardır. Bunun tersi bir şekilde bazı suçları işlemeye yönelttikleri kişileri cezalandırmamak için akıl sağlıklarının yerinde olmadığı iddiasından yararlanarak onları mazur gösterme yoluna başvurmaktadırlar. Bu ikinci yönteme siyonist işgal rejimi çok sık başvuruyor. Örneğin 1969’da Mescidi Aksa’ya sabotaj düzenleyen kişinin akıl sağlığının yerinde olmadığı iddiasında bulunmuştu. Benzer şekilde Batı Yaka bölgesinde Filistinlilere yönelik insanlık dışı saldırılarda bulunan yerleşimcilerden bazıları hakkında “akıl sağlığının yerinde olmadığı” raporları çıkararak onları mazur gösterdi. Bu gibi suçları işleyebilecek derecede akıl...