Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY)’nin bölgede bağımsızlık ilan etmek için referandum gerçekleştirme konusunda belirlediği tarih yaklaşırken tartışmalar da kızışıyor. IKBY 25 Eylül tarihinde referandumu gerçekleştireceğini açıkladı. Ancak son dönemlerde yapılan açıklamalardan anlaşıldığına göre Bağdat yönetimine bazı isteklerini kabul ettirebilmesi durumunda bu tarihi ertelemesi de mümkün görünüyor. Referandum tarihinin ertelenmesi ise en azından meselenin belli bir süre askıya alınması anlamına gelecek.
Bölgedeki ülkeler IKBY’nin böyle bir referandum gerçekleştirmesine ve bölgede yeni bir bağımsız devlet kurulmasına olumlu bakmıyorlar. Bu konudaki sıkıntı ise yeni bir bağımsız devlet ortaya çıkmasından ziyade Irak’ın topraklarının bölünmesi konusundaki rahatsızlıktan ve tüm bölge ülkelerini ilgilendiren Kürt meselesi için bir devlet formülünün öne çıkması endişesinden kaynaklanıyor.
Tabii itiraz eden devletlerin her birinin gerekçesi farklı. Ama öne sürülen ortak gerekçe Irak topraklarının bölünmesinin iyi olmayacağı yönündeki düşünceler. Bağdat yönetimi IKBY’nin tek taraflı olarak böyle bir referandum kararı almasının Irak’ın anayasasına aykırı olduğunu söylüyor ve böyle bir referandum gerçekleştirilmesine kesin bir şekilde karşı çıkıyor. Bağdat yönetimi aynı zamanda meselenin sadece bir bağımsızlık kararı vermekten ibaret olmadığına, sınırların belirlenmesi konusunda Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin kendi planına göre hareket edemeyeceğine dolayısıyla bu konuda sorunlar yaşanacağına dikkat çekiyor. Sınırlar konusunun önemli bir husus olacağını ve herhangi bir bağımsızlık kararı verilmesi durumunda bu konuda hemen masa başında haritanın çizilmesiyle meselenin halledilmiş olamayacağını tahmin ediyoruz. Bağdat yönetiminin şu an IKBY özerk bölgesi olarak kabul edilen mıntıkanın tümünü bağımsız bir Kürdistan olarak tanımaması, Kürdistan yönetiminin de sadece bu kadarla yetinmek istememesi muhtemeldir. O yüzden şimdi zaten mevcut olan sınır tartışmaları o zaman daha belirgin bir şekilde kendini gösterecek ve önemli ihtilafların temelini oluşturacaktır.
İran her ne kadar son dönemlerde mesele hakkında biraz daha yumuşak bir dil kullansa da Bağdat yönetiminin tutumunu desteklediği açıktır. Dolayısıyla Kürdistan bölgesinin bağımsız bir devlet olmasına ve Irak topraklarının bölünmesine karşıdır. Bunun kendi içindeki Kürt meselesini de etkileyeceğini tahmin ediyor. İran’ın bu konudaki tutumu Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri’nin Türkiye ziyareti esnasında yapılan görüşmelere de yansıdı.
Türkiye’nin Erbil yönetimiyle ilişkileri her ne kadar iyi olsa da Irak Kürdistan bölgesinde bir bağımsızlık referandumu yapılmasına olumlu yaklaşmadığı ve Irak topraklarının bölünmesine karşı olduğu bilinmektedir. Bu konudaki tutumunu resmi açıklamalarında da ortaya koymuştur.
ABD’nin açıktan desteklediği PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde kontrol altına aldığı bölgelerde bir tür Suriye Kürdistanı özerk yönetimi oluşturulmuş durumdadır. Fakat Erbil yönetimiyle PYD’nin sularının düz akmadığı ve siyasi tavırlarının tamamen aynı olmadığı biliniyor. PYD, PKK’nın bir kanadıdır ve tüm bölgede Kürt yapılanmasının PKK merkezli olmasını istiyor. Barzani hareketi ise PKK’nın merkez alınmasına karşı çıkıyor. Bu yüzden Barzani’nin liderliğinde oluşturulacak bir bağımsız yönetimin Suriye’deki PYD örgütüyle koordinasyon içine girmesi ve bölgesel yapılanmaya gidecek kapıları açması başlangıç aşamasında pek mümkün görünmemektedir.