Siyonist işgal rejiminin, Gazze’ye yönelik insanlık dışı vahşi soykırım savaşında hastaneleri öncelikli hedefler olarak seçtiği biliniyor.
Normalde sağlık kurumlarının, görevlilerinin, bu kurumlardan yararlanan hastaların ve buralara sığınmış sivillerin hedef alınması savaş suçudur. Bu aynı zamanda bir insanlık suçu ve vahşettir. Ama tabii ki vahşet siyonizmin kimliğini belirleyen ana karakteridir.
Siyonist işgalcilerin Gazze’ye yönelik soykırım saldırılarında hastaneleri hedef almalarını, hastalara ve sağlık kurumlarına sığınmış savunmasız insanlara karşı savaşlarını daha önce de ele almıştık. Bu konu, Han Yunus’ta bulunan ve 25 gün süreyle kesintisiz kuşatma altında tutulan Nasır Hastanesi’ne geçtiğimiz günlerde baskın düzenlenmesi ve buranın askeri kışlaya dönüştürülmesi ile yeniden gündeme geldi. Aynı günlerde yine Han Yunus’ta, Filistin Kızılayı’na bağlı Emel Hastanesi’ni basarak sağlık görevlilerinin ellerine kelepçe vurup görüntülerini aldı, kendi medya organlarında siyonist topluma yönelik propaganda faaliyetlerinde “terörist” diye lanse ettiler. Oysa...